- acılaşmak
- مر
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
acılaşmak — nsz 1) Tadı bozulmak, acı olmak Yağ acılaştı. 2) Yemlerde genellikle yağ asitlerinin oksidasyonu ve hidroliz sonucu uygun olmayan koku ve tat meydana gelmek 3) mec. Dokunaklı duruma gelmek Sesi gerçekten acılaşmıştı. 4) mec. Konuşma kırıcı, sert… … Çağatay Osmanlı Sözlük
acılanmak — nsz 1) Tadı acı olmak, acılaşmak Ağzım acılandı. 2) le, mec. Acılı durumda olmak, üzüntüye kapılmak, üzülmek Yunus Emre insanların acılarıyla acılanan insandır. N. Araz … Çağatay Osmanlı Sözlük
acılaşıvermek — nsz Çabucak acılaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
acılaşma — is. Acılaşmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
acımak — 1. e 1) Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın. C. S. Tarancı 2) Merhamet etmek 2. nsz Acılı, ağrılı olmak Şaşkınlığından bir kestane… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zakkumlaşmak — nsz Acılaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı çiriş çanağına dönmek — ağzı kuruyup acılaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açıgsımak — ekşimek, acılaşmak I, 282 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
açışmak — açmakta yardım ve yarış etmek I, 180 ekşimek, acılaşmak I, 180 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini